iki film bunalım ve anarşizm



dövüş külübü filminde ortaya çıkan anarşizmin kökenlerini bir duaya ağıt filminde bulmak mümkün..doğuda işler daha iyi ya da yolunda demek değil ama batı kültürünün insanı hapsettiği ve çıkış yolu bırakmadığı iki savrulmayı ifade etmeleri açısında bu iki film kayda değer.

bir duaya ağıt filminde cereyan eden birey aile ve toplum ilişkileri ve bunun içinde yaşanan bir aşkın hikayesi küçük bir analizle artık avrupa ve amerikanın bu işe bir çare bulması gerektiği kanısını güçlendirmekte. zira bu filmde ortaya çıkan insani bunalımın filmin müziğinde de kendini bulduğunu söylemek mümkün..yalnızlık, çaresizlik, bencillik, vefasızlık, zenginlik hayalleri ve bir aşk..

batı kültürünün altyapısını ortaya koyan "requiem for a dream" ise "fight clup" filminde ortaya çıkan anarşizmi ve kişisel arayışları anlam ihtiyacını bir nebze gideren başka bir savrulma. kendi içinde yaşamak isteyip yaşayamadıkları bir insanı bir süre sonra yıkıcılığa dahası bunu bir "izm" haline getiren anarşizme sürüklemekte.

dövüş klübinde de bir aşk mevcut hatta "medeniyetin" iki büyük binasının çöktüğü final sahnesinde iyice zirveye çıkmakta ama sonrasında bu aşkın yaşanmasını mümkün kılacak da bir "ortam" kalmamakta.

dolayışıyla bunalımdan anarşizme sürüklenen bir medeniyetin esaslı bir hesaplaşmayla yıkmadan bunalımdan kurtulmanın çaresini ya bulmak ya bulanlardan öğrenmek zorunda..

bu iki filmin analizi tespit ve teşhisler için elverişli iken "amelie", "before the rain", "stalker" ve "the sacrifice" gibi filmlerin ise bu arayışta iyi bir yoldaş olacağını da söylemek mümkün..

diğer medeniyetlerin birikimi ve dahi kendi birikimi bu arayışa ve ıslah imkanlarına müsait denebilir..

bizim için önemi ise bu gelinen noktayı yaşamadan tecrübe etmeden görmek gibi bir imkan demek..
ayrıca sanatsal kalitesi ve içeriği yine zenginlik..

Yorumlar

Popüler Yayınlar