devlet tiyatrolarında UMUT

dün akşam devlet tiyatrolarında oynanan nuri pakdilin yazdığı murat demirbaşın yönettiği Umut adlı oyun, devlet tiyatrolarının repertuarını genişletmiş olduğunun göstergesi olması açısında güzel bir gelişme.

ankara büyük tiyatroda sergilenen oyunda, dekorasyonundan müziklerine, kostümlerden dans sahnelerine, karanlık kasvetli dekorasyonuna dek kent yaşamını ve bu kent içinde insanın derinlemesine sorgulamalarını ruha dek inerek ele alınmış.

oyunun kentin görünen yüzüyle fazla ilgilenmediğini söylemek mümkün. insanın yalnızlığı, insanların vahşiyce birbirine saldırması, toplumun ve devletin düşünmeye criminal bir vaka olarak yaklaşması oyunda kendine yer bulmuş.

kentin karanlık ve kasvetli dünyasında ise insanı kurtaracak bir şey olarak şiirin ele alınması da bir o kadar kayda değer ama bir şartla; insalar tamamen taşlaşmamışsa.

işte kentin insanı fiziksel olarak kuşatması yanında manevi olarakta kuşatmasının ve bu kuşatma içinde bunalan insanın ne kadar derinlere sürüklenebileceği oyunda açık şekilde anlatılmış.

bu tarz ağır oyunların sıkıcılıktan uzak diyaloglara boğulmadan ele alınmış olması ise sanırım yönetmenin bir mahareti. ama oyunu yazan nuri pakdilinde ne denli derinlerde gezdiği ve bilhassa avrupai kent kültürünün sonuçlarını yaşayıp yazması ise taktidere şayan ikinci husus.

devlet tiyatrolarının bu çizgide daha ne kadar güzel şeyler yapabileceğini de belki onlara pakdil usta ve Umut göstermiştir temennisiyle.