bir yaşam modeli olarak Kasaba
post modern zamanların en öne çıkan yanı şehirlere doluşan insanlar ve onların sorunları..doğrusu her bir insanın ayrı bir alem olduğu bir çok problemi tercihleri inançları olduğu, düşünceleri ve amelleri olduğu göz önüne alınırsa bu kalabalıklaşan şehirlerin ne denli sıkıntılı bir hal aldığı görülebilir..gerçekten bir iki yada aile içi sıkıntıların bile insanı bir hayli hırpalayabildiği düşünülürse milyonlarca insanın bir araya ve baya yakın samimi biçimde gelmesinin insanı yormayacağını söylemek mümkün değil..
ve..televizyon internet gazete turizm gibi insanı dünyaya açan alanların sıkıntılarını da buna eklersek "biz nasıl çıldırmıyoruz" diye sormak yadırganmamalı..
televizyon ve internetin dünyada stress sebebi, ahlaka ve akla hucum sayılabilecek olay ve konuşmaları yayması ise insanın iç yükünü daha da artırmakta..bunlarla mücadele etme edimi ise işte aile içi şiddet, cinnet, intihar, akraba kavgaları, uyuşturucu, depresyonlar..vs..
işte zaatalim bu konuda kasaba yaşamını ideal yaşam alanı olduğuna kanaat etmekte..ya da şehirlere yakın köyler..zaten uydu ve internetle dünya yakın,,ailen ve yakın akraban ve varsa bir kaç arkadaş..
yani yükün azalması lazım..iş mevzu ise yine ulaşım olanakları ile çözülebildiği gibi profesyonel tarım hayvancılık köyde fabrika tavukçuluk gibi iş olanakları değerlendirmek mümkün..
Kasaba ise hem köyün dingin sade yanını hemde şehrin kültürel yanını harmanlama potansiyeli olan ve olabilecek olan bir alan..
Anadoluda kasaba şehirler ise bu söylenilenler için biçilmiş kaftan..yani hem tarihi kültürel bir geçmişe hem köysel bir dinginliğe hemde şehri bir olanak ve kültür havasına sahip..
bolu, edirne, kayseri, antep, artvin, kütahya eskişehir..bunlara örnek verilebilir..
yani hayatın temposunu düşürmemiz lazım..sade huzurlu mutlu temiz kolay bir hayat hepimize lazım..
istanbul new york londra paris ise seyahaten niye olmasın..vesselam.
ve..televizyon internet gazete turizm gibi insanı dünyaya açan alanların sıkıntılarını da buna eklersek "biz nasıl çıldırmıyoruz" diye sormak yadırganmamalı..
televizyon ve internetin dünyada stress sebebi, ahlaka ve akla hucum sayılabilecek olay ve konuşmaları yayması ise insanın iç yükünü daha da artırmakta..bunlarla mücadele etme edimi ise işte aile içi şiddet, cinnet, intihar, akraba kavgaları, uyuşturucu, depresyonlar..vs..
işte zaatalim bu konuda kasaba yaşamını ideal yaşam alanı olduğuna kanaat etmekte..ya da şehirlere yakın köyler..zaten uydu ve internetle dünya yakın,,ailen ve yakın akraban ve varsa bir kaç arkadaş..
yani yükün azalması lazım..iş mevzu ise yine ulaşım olanakları ile çözülebildiği gibi profesyonel tarım hayvancılık köyde fabrika tavukçuluk gibi iş olanakları değerlendirmek mümkün..
Kasaba ise hem köyün dingin sade yanını hemde şehrin kültürel yanını harmanlama potansiyeli olan ve olabilecek olan bir alan..
Anadoluda kasaba şehirler ise bu söylenilenler için biçilmiş kaftan..yani hem tarihi kültürel bir geçmişe hem köysel bir dinginliğe hemde şehri bir olanak ve kültür havasına sahip..
bolu, edirne, kayseri, antep, artvin, kütahya eskişehir..bunlara örnek verilebilir..
yani hayatın temposunu düşürmemiz lazım..sade huzurlu mutlu temiz kolay bir hayat hepimize lazım..
istanbul new york londra paris ise seyahaten niye olmasın..vesselam.
Yorumlar
Yorum Gönder