haksız düşmanlığın kökenleri

haksız düşmanlığın tanımı iyi niyete saflığa halim selimliğe güzelliğe zayıflığa karşı olduğunu söylemek gerek. taa kabil ile habil arasındaki ilişkinin analizinden başlayarak, iblisin tutumuna ve dahi peygamberlerini öldüren kavimlerin analizine dek elde bu kavramı açıklığa kavuşturmak için veri var.

kabilin içinde bulunduğu haleti  ruhiye habil ona karşı koymamasına rağmen kardeşini öldürten bir haleti ruhiye. haksız düşmanlığın ilk temsilcisi olan kabilin zulmü seçtiği aşikar.

iblisin durumu ise daha enteresan zira salt kibirden ibaret denilebilir. kibrin bir mahluka neler yaptırabileceği ise insanın namazına duasına yolculuğuna yediğine içtiğine kurtuluşuna yüzyıllardır musallat oluşundan anlaşılabilir. bu düşmanlığın ise hesabı verilebilecek tek bir zerresi bulunmamakta.

peygamberlerini öldüren kavimlerin ise kibirden ari olduğunu söylemek zor ama masumu doğruyu hakikati en açık seçik görünce ortaya çıkan haleti ruhiye zulüm, batıla uyma gibi dinamikler içermekte. zira ölümü ahireti doğruyu ve güzeli hatırlatan peygamberler hep bu haksız düşmanlığa maruz kalmış. zira kurdukları batıl binalar yapılar karakterler hakikatin karşısında yok olup gitmiştir. bu haliyle "binamızı yıktın" bir mazeret kabul edilebilirse ki edilemez bu kavimlerin düşmanlığını artıran bir şeyde bu "bina"nın her seferinde yıkılıyor oluşudur. bu haliyle iblisin düşmanlığından daha şiddetli ve zülüm içermektedir. kavimler iyice yoldan çıktıktan sonra tek kuruluş kapısı olarak gönderilen nebilere gösterilen bu tutum insanın kendi kurtuluşunu kendi eliyle yok etmesi denebilir.

zalimliği tercih eden bir kişinin masumu gördüğünde nefsinden yükselen dinamik ise onu yok etmeyi sindirmeyi kullanmayı vs. şiddetli biçimde arzulamakta. her insanda bulunan bu nefsani itki kontrol edilmesse hatta tercih edilir hale gelmişse orada masumun temizin doğrunun bu haksız düşmanlıkla uğraşması kaçınılmaz bir durumdur.

genel olarak ise inkar, şirk, isyan gibi kafirlere özgü mefumların tecih edilmesi adaleti güzel ahlakı merhameti  tiye alınır şeyler haline getirmekte. olan bitenin ciddiyetini hatırlatanların ise yine bu hesap verilebilirliği sıfır olan haksız düşmanlıkla karşılaşması Hz. Ademden bu güne bir vaka. kıyamete kadarda sürecek bir mücadele alanı.

Yorumlar

Popüler Yayınlar