entel versus entellektüel

toplumların içinde kendine yapacak işler ararken insanların bazıları okumayı tefekkürü yazmayı tercih etmekte denebilir..bu tespitin akabinde ise bu uğraş alanını tercih edenlerin enteller ve entellektüeller olmak üzere ikiye ayrıldığını söylemek zorunluluktur..her alanda olduğu gibi bu alanda da işinin hakkını vermeyen kişilerin varlığı vaka..bu durumda entel ve entellektüel arasında ayrımı netleştirmek ve adamına göre muamele yapmak gerek şart.

evvela entellektüelliği seçmiş kişilerin feraset, beğeni, estetik, derinlik, kapsam, güzellik gibi alanlarda aşama kaydetmelerinden doğan bir sorumluluk artışı ortaya çıkmakta..duyarlılığın artması vakıf olunan ve cevap gerektiren çözüm gerektiren alanların artışı entellektüeli ciddi bir iş yükü ve sorumluluk altına sokmaktadır..aklen, kalben, politik ve sosyal olarak çok ciddi mücadeleler vermek, dışlanma gibi, horlanma gibi, bazanda sürülme yada asılmak gibi sonu ölüme varabilecek bir yola girmek demek..işte bu iş yükünü sırtlamak öyle her kişinin harcıdır demek zor..

peki şu anda bu alanda faaliyet gösterenler bu yükü nasıl sırtlamakta..bunun açıklaması "entel" sıfatında saklı..yani sorumluluk almayan, ezberleri tekrarlayan, genel geçer kabulleri tastikleyip estetize eden, zalim güçlüden yana ve riyakar davranan..kibirden havadan ibaret olan..işte bu alanda cereyan eden bu "entel"lerin herhangi bir davası bulunmamakta..

entellektüellik çok saygın bir uğraş alanıdır..insan bu alanda çok ince ve derin detaylara değin girer çıkar..sorunların çokluğu altında kalmamalarında bizim yani toplumun çok büyük sorumluluğu vardır..

entellere ise böyle bir desteğe zaten gerek yoktur..