aşk ve savaş

insanın karakteri en keskin açık seçik aşkta ve savaşta ortaya çıkmakta..diğer alanlarda gizlenebilmekte örtülebilmekte iken savaş ve aşk esnasında bunlar mümkün olamamakta..yani ahlakı anlayışı en açık bu iki alanda ortaya çıkmakta..

savaş doğası gereği düşmana karşı yapılan bir şey ve kişi düşmanına davranışı onun karakterini en açık şekilde ortaya koymakta..örneğin tuzak hile ve taktik içeren savaş mefumun içine aklı zekayı katmak yerine iftirayı, yalanı, düşmanın sevdiklerine saldırmayı koyan bir anlayışın ahlaklı olmadığı kolayca söylenebilmekte..düşmana adaletli merhametli davranılıp davranılmadığı da kişinin inançları ve anlayışıyla doğrudan alakalı..işi savaştan çıkarıp düşmanın zatına, inancına yönelmek ise ortada daha karmaşık bir mücadele ahlakı çıkmakta..

yani toprak, zenginlik, imparatorluk, krallık yani saltanat bile amaç değilse ve ama düşmanın zatı, şerefi kişiliği inancı ise burada insanlıktan iblisliğe geçiş yapılmış demektir..

işte savaş bütün bunları "bariz" şekilde ortaya koyması bakımından öğreticidir..

aşkta öyle..rahmetin en yoğun hali olan aşkta kişi fedakar, anlayışlı, sabırlı, merhametli, adaletli, mütevazı olmak gibi hasletleri en keskin şekilde ortaya koymak durumunda..bu karakterin olmadığı koşullarda şekillenen aşk anlayışı aksi halde şunlardan oluşabilmekte..can acıtma, ihanet, aldatma, yalan, kafa karıştırma, kıskandırma, zorla peşinden sürükleme yani zulüm..


işte kişinin zatı şahanesi en bariz aşkta ve savaşta orataya çıkmakta..ve en öğretici iki alan olduğu konusunda şüpheye yer bulunmamakta..vesselam.

Yorumlar

Popüler Yayınlar