"iş" i paraya endekslersen
bir kere miraçta namazın insan evladına farz kılınma sürecini hatırlatmak hatırlamak bize yararlı olabilir. namaz evvela günde elli vakitti. Efendimiz Hz. Musanın yanına vardı ve namazın elli vakit farz kılındığını söyledi. Hz. Musa ümmetin bunu kaldıramaz dedi ve Efendimiz tekrar ilahi huzura çıktı ve bunun ümmetine ağır geleceğini söyledi ve Rabbimiz bunu beş vakite indirdi sevabını ise elli vakit sevabına denk kıldı.
bunu hatırlatmamın sebebi insan evladının yemeden içmeden ve dahi dünya işlerinden daha önemli ve neredeyse tamamen Hakka ibadetle mesul olduğu hakikatidir.
modern zaman insanı ise bu konuda tamamen bidate saplanmış ve zamanın neredeyse hepsini dünya işlerine ayırmış ve ibadetten de kibirlenir hale gelmiştir denebilir.
bu anlayışın hakim olduğu toplumların ise alimleri, mutasavvıfları, hafızları, evliyaları, zakirleri, mütefekkirleri, entellektüelleri ve sanatkarları anlaması imkansız hale gelmekte. zira bu anlayışa göre bunlar yapılacaksa bile "para"ya endekslenmek durumunda..yani makama mevkiye sosyal statüye mala dönüşmediği durumlarda bu kişilere tahkir tenkit mahalle baskısı yapılagelebilmekte.
bu "akılsız" muamelesinin ardında işte bu paraya endeksli anlayış durmakta. zira kıt kanaat geçinmiş bir Peygamberin ümmeti olarak dünyaya bu denli iştah ve ahireti unutma hali bizi bidate sürüklemekte..
ne var ki modern zaman insanı bu anlayışla uzun zaman amel etti ve düşmanlıktan ahlaksızlıktan mutsuzluktan kibirden başka hiçbir işe yaramadığını gördü..bu anlayışın fedaileri hala devam etmekte savaşlarına ama geniş kitleler faizin kölelik sisteminin adaletsizliğin merhametsizliğin hayatlarına yansızmasını en ağır şekilde gördü. adaletsizliğin ve merhametsizliğin dünyaya tamahın sonuçlarını gördü denebilir.
bu durum merhametin ve adaletin İslam ahlakının dünyaya hakimiyetinde geniş kitlelerin itirazını sıfırlamakta fedailer hariç. ama onların bile sonuçtan memnun olmamaları imkansız.
bunu hatırlatmamın sebebi insan evladının yemeden içmeden ve dahi dünya işlerinden daha önemli ve neredeyse tamamen Hakka ibadetle mesul olduğu hakikatidir.
modern zaman insanı ise bu konuda tamamen bidate saplanmış ve zamanın neredeyse hepsini dünya işlerine ayırmış ve ibadetten de kibirlenir hale gelmiştir denebilir.
bu anlayışın hakim olduğu toplumların ise alimleri, mutasavvıfları, hafızları, evliyaları, zakirleri, mütefekkirleri, entellektüelleri ve sanatkarları anlaması imkansız hale gelmekte. zira bu anlayışa göre bunlar yapılacaksa bile "para"ya endekslenmek durumunda..yani makama mevkiye sosyal statüye mala dönüşmediği durumlarda bu kişilere tahkir tenkit mahalle baskısı yapılagelebilmekte.
bu "akılsız" muamelesinin ardında işte bu paraya endeksli anlayış durmakta. zira kıt kanaat geçinmiş bir Peygamberin ümmeti olarak dünyaya bu denli iştah ve ahireti unutma hali bizi bidate sürüklemekte..
ne var ki modern zaman insanı bu anlayışla uzun zaman amel etti ve düşmanlıktan ahlaksızlıktan mutsuzluktan kibirden başka hiçbir işe yaramadığını gördü..bu anlayışın fedaileri hala devam etmekte savaşlarına ama geniş kitleler faizin kölelik sisteminin adaletsizliğin merhametsizliğin hayatlarına yansızmasını en ağır şekilde gördü. adaletsizliğin ve merhametsizliğin dünyaya tamahın sonuçlarını gördü denebilir.
bu durum merhametin ve adaletin İslam ahlakının dünyaya hakimiyetinde geniş kitlelerin itirazını sıfırlamakta fedailer hariç. ama onların bile sonuçtan memnun olmamaları imkansız.
Yorumlar
Yorum Gönder